Bahtına Düştüm Ya Rab – Mehmet Yıldız: Önceliklerinizi Sorgulatan O Sarsıcı Kitap

“İşim vardı…”, “Çok yoğundum…”, “Etrafa ayıp olmasın diye koşturdum durdum…” Tanıdık geldi mi bu bahaneler? Hayatın telaşına kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki, bir gün her şey bittiğinde ve en büyük makamın huzuruna çıktığımızda ne cevap vereceğimizi hiç düşünmüyoruz. Ya O (c.c.) bize, “Peki bunca yoğunluğun içinde Benim hatırım neredeydi?” diye sorarsa… İşte Mehmet Yıldız, “Bahtına Düştüm Ya Rab” kitabıyla, bize pembe bulutlar dağıtmak yerine, tam da bu kaçınılmaz ve sarsıcı gerçekle yüzleşmeye davet ediyor. Bu kitap, bir alarm zili gibi, bizi gaflet uykusundan uyandırmak için çalıyor.

Kitap Hakkında Genel Bilgi

Bu kitap, size kendinizi iyi hissettirecek geçici motivasyon cümleleri sunmuyor. Tam aksine, modern dünyanın bize dayattığı sahte putları (makam, para, sağlık, şöhret) tek tek yıkıp, odağımızı asıl meseleye, yani ebedi hayata çevirmemizi sağlıyor. Mehmet Yıldız, milyonların alıştığı o dobra ve samimi üslubuyla, en temel soruları sormaktan çekinmiyor: “Ölümden sonra ne olacak? Bu hayatın hesabını nasıl vereceksin?” Bu eser, adeta ruhumuza bir “check-up” yapıyor ve öncelik listemizi yeniden düzenlememiz için bize yol gösteriyor. Üstelik bu baskı, Mehmet Yıldız Kaşe İmzalı olarak okurlara ulaşıyor, bu da onu daha özel ve anlamlı kılıyor.

Kitabın Konusu ve O Kaçınılmaz Gerçekle Yüzleşme

Kitabın bir olay örgüsü yok; çünkü olay, doğrudan bizim hayatımız ve bizim sonumuz. Yazar, bizi günlük hayatın içinden bir sahneye çekiyor: Fani olan şeyler için nasıl da tir tir titrediğimizi gösteriyor. Sağlığımızı kaybetmekten, işimizi kaybetmekten, sevdiklerimizi kaybetmekten ölesiye korkuyoruz. Peki ya en büyük kayıp ne? Kitap, asıl derdimizin “ölmek” olmaması gerektiğini söylüyor. Çünkü o zaten kaçınılmaz bir son. Asıl meselenin, ölümden sonraki hayata hazırlıksız yakalanmak olduğunu tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

Geçenlerde bir tanıdığım yeni aldığı arabasındaki küçücük bir çizik için saatlerce üzülmüştü. İşte kitap, tam da bu durumu sorgulatıyor: Fani bir metal parçasına gösterdiğimiz özeni, ebedi ruhumuz için gösteriyor muyuz? Allah’ın bize imtihan için verdiği şeylere, -haşa- Allah’a verir gibi değer verip, onları hayatımızın merkezine koyduğumuzda, aslında en büyük hatayı yaptığımızı anlatıyor.

Kitabın adı olan “Bahtına Düştüm Ya Rab” ise, bu sarsıcı yüzleşmeden sonraki tek kurtuluş reçetesini sunuyor. Dünyanın aldatıcılığını anladıktan, kendi acizliğimizi fark ettikten sonra yapabileceğimiz tek ve en doğru şeyin, kendimizi tamamen O’nun merhametine ve kaderine teslim etmek olduğunu hatırlatıyor.

Kitap Fiyatı ve Ebedi Hayata Bir Yatırım

Ruhumuza böylesine güçlü bir silkelenme yaşatacak, bize asıl meseleyi hatırlatacak bu imzalı eserin güncel fiyatı 209,99 TL. Bu fani dünyaya yaptığımız sayısız yatırımın yanında, ebedi hayatımız için bir uyandırma servisine ne kadar değer biçilebilir ki? Timaş Yayınları’ndan çıkan bu önemli kitaba, yayınevinin kendi sitesinden ve tüm büyük online kitap satış platformlarından ulaşabilirsiniz.

Neden “Bahtına Düştüm Ya Rab” Okunmalı?

• Çünkü Dürüst ve Cesur: Kimsenin sormaya cesaret edemediği o zor soruları soruyor ve bizi konfor alanımızın dışına çıkmaya zorluyor.
• Çünkü Özgürleştiriyor: Dünyevi kaybetme korkularını (ölüm, hastalık, fakirlik) anlamsızlaştırarak, ruhumuzu özgürleştiriyor. Asıl korkulması gerekenin ne olduğunu hatırlatarak, daha cesur bir hayat yaşamamızı sağlıyor.
• Çünkü Yol Gösteriyor: Sadece sorunları tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda “Ne yapmalıyım?” sorusuna da cevap veriyor: Allah’a sığınmak, ahirete hazırlanmak ve öncelikleri doğru belirlemek.

Diğer birçok manevi kitabın aksine, bu kitap okuyucuyu rahatlatmak yerine önce bir sarsıyor. Çünkü bazen en iyi tedavi, en acı ilaçla başlar. Bu kitap, o acı ama şifalı ilaç niteliğinde.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

• Kitabın üslubu çok mu sert veya korkutucu? Kitap, okuyucuyu sarsmak ve derin bir tefekküre sevk etmek için doğrudan ve dürüst bir dil kullanır. Ancak amacı korkutmak değil, gafletten uyandırmaktır. Sorulan zor soruların ardından her zaman Allah’ın merhametine sığınma yolunu gösterdiği için, sarsıcı olduğu kadar teselli edicidir.
• Bu kitap dünyadan tamamen kopmayı mı öneriyor? Hayır, dünyadan kopmayı değil, dünyaya olan bağımlılığımızı koparmayı öneriyor. Çalışırken, yaşarken, sosyal hayatımızı sürdürürken bile öncelikler sıralamamızda Allah’ın ve ahiretin ilk sırada olması gerektiğini hatırlatıyor. Dengeli bir hayat için bir önceliklendirme rehberidir.
• İmzalı olması ne anlama geliyor? “Kaşe imzalı” olması, yazar Mehmet Yıldız’ın isminin kaşesinin kitapta yer aldığı anlamına gelir. Bu, kitaba yazarından bir hatıra ve özel bir dokunuş katar, özellikle hediye olarak düşünüldüğünde onu daha değerli kılar.